DÖNÜM NOKTASI 7. Bölüm KÜRESEL ANTİ-KÜLTİZMİN ÇOK AŞAMALI STRATEJİSİ


 Sevgili okuyucular, sizi saygıdeğer Egon Cholakian'ın önemli video mesajı _The Crossroads_’daki konuşmasıyla metin formatında tanıştırmaya devam ediyorum.

İşte:  “KÜRESEL ANTİ-KÜLTİZMİN ÇOK AŞAMALI STRATEJİSİ

Küresel anti-kültizmin çok aşamalı stratejisine göre, Müslüman dünyasının ayaklanması, küresel kaosa ulaşmak için nihai stratejilerindeki üçüncü adımdır. Daha önce de belirttiğim gibi, ilk adım Amerika'da bir iç savaştır. İkinci adım, Müslüman karşıtı duyguların tırmanması ve Müslümanların haklarının ciddi şekilde ihlâl edilmesiyle birlikte Avrupa Birliği'nin parçalanmasıdır. Üçüncü adım, Avrupa'da geniş çaplı Müslüman ayaklanmaları ve bunu takiben büyük İslâm devletlerinin kendi dindaşlarını koruma bahanesiyle olaya müdahil olmalarıdır.

                                  Bu senaryonun doruk noktası şudur: Büyük İslâmi jeopolitik oyuncular, zayıflamış ve parçalanmış Amerika ve Avrupa'dan yararlanarak, küresel bir misilleme adımına karar vereceklerdir - yıllarca süren baskı, nefret ve aşağılanmanın intikamını almak için nükleer silahların kullanıldığı geniş çaplı bir askerî müdahale. 

Bu senaryo, İslâm ülkelerinin zorunlu olarak nükleer silah kullanmasını da içeriyor ki bu da şüphesiz misilleme amaçlı nükleer saldırıları tetikleyecektir. İslâm ülkeleri ile İslâm dışı ülkeler arasındaki nükleer cephanelik dengesizliği göz önüne alındığında, böyle bir çatışma kaçınılmaz olarak İslâm dünyası için feci sonuçlara yol açacaktır. Bu tüm insanlık için korkunç bir trajedi olacaktır.                                                    Küresel anti-kültizmin planlarına göre, bu savaş eşi benzeri görülmemiş insan kayıplarına yol açacaktır. Alaycı bir şekilde kayıpların sayısının en az üç milyara ulaşacağını hesaplıyorlar. Bu korkunç sayı neredeyse tüm Müslüman dünyasını kapsamaktadır.

NÜKLEER SÖYLEM

Dolayısıyla, siyasetçilerden, gazetecilerden ve kamuya mal olmuş kişilerden giderek daha fazla duymaya başladığımız nükleer savaşa ilişkin söylemlerin yükselişi tesadüfi değildir. Tüm bunlar, toplumu yaklaşmakta olan hayal bile edilemeyecek fedakarlıklara "hazırlama" planının bir parçasıdır. Nükleer silahların çok yakın bir gelecekte kaçınılmaz olarak kullanılacağı fikri kamu bilincine aktif bir şekilde yerleştirilmektedir. Bu çağrılar genellikle Rus-Amerikan ilişkileri bağlamında yapılmaktadır. Gerçekte ise nükleer silahların kullanımı, İslâm ile dünyanın geri kalanı arasındaki medeniyetler savaşında planlanmaktadır.

Küresel anti-kültizm tarafından tasarlanan bu senaryonun gerçek hedefi nedir? Hedeflerden biri oldukça açık: kaynaklar üzerinde kontrol. İslâm devletlerine ev sahipliği yapan Orta Doğu toprakları, nükleer saldırılarla harap edildikten sonra, gelecek için bir tür "korunmuş" rezerv haline gelecektir. Ukrayna'nın Çernobil deneyiminin gösterdiği gibi, bu topraklar 20-30 yıl içinde yeniden geliştirilebilir ve buralardan güvenli bir şekilde gaz ve petrol çıkarılabilir. Ve gölge küresel manipülatörlerin nihai ve kilit hedefi, kulağa ne kadar sıradan gelse de, tek dünya hâkimiyetidir.

Küresel anti-kültizmin planı basit ve alaycıdır: birikmiş şikâyetleri ve bu ülkelerdeki Müslümanların önemli bir "ordusunu" kullanarak İslâm dünyasını zayıflamış bir Avrupa ve Amerika'ya karşı saldırganlığa kışkırtmak. Ardından, "yardım" bahanesiyle, güçlerinin zaten yerleşik olduğu Doğu dünyasının İslâm dışı ülkeleri tarafından çatışmaya müdahale etmek. Bu, durumu daha da istikrarsızlaştıracak ve savaşlar ve çatışmalarla paramparça olmuş bir dünyanın totaliter kontrolünü ele geçirmelerine olanak sağlayacaktır.

Bu medeniyet savaşı sonucunda sadece İslâm'ın temsilcileri yeryüzünden silinmekle kalmayacak, aynı zamanda bugün "Batı medeniyetinin" kaleleri olarak kabul edilen ülkeler de büyük kayıplara uğrayacaktır. Bu ülkelerin nüfusları, bu korkunç planda kurban edilen "milyarların" önemli bir bölümünü oluşturacaktır. Onların kurbanları biz olacağız. Bu zalim gölge oyuncular için gerçek uygarlık sadece kendileridir.

Bugüne kadar, İslâm ve potansiyel bir medeniyet çatışması tehdidi ile ilgili konular ele alındığında, orta düzey bir analist bile, Etki filmini izledikten ve kamuya açık gerçekleri ve verileri inceleyip karşılaştırdıktan sonra, benim belirttiğim sonuca varacaktır: bir medeniyet savaşı pratikte kaçınılmazdır. Başlamasından önce sadece birkaç adım kalmıştır.”

DÖNÜM NOKTASI videosunu burada izleyebilirsiniz.

https://youtu.be/cssdC1M-0UE?si=nQ1tMpE6jtam37na


## DEVAMI GELECEK…

Lütfen bu önemli bilgiyi beğeniler, paylaşımlar, yorumlar ve alkışlarla destekleyin!


#Allatra #İklimDeğişikliği #EgonÇolakyan #TheCrossroads #KüreselDeğişiklikler 


Comments

Popular posts from this blog

Replikatör: Yaratıcı Toplum'un Sihirli Değneği - ALLATRA'nın Ortak Projesi

Gezegen Kaynıyor: ALLATRA'dan SOS. DÜDÜKLÜ TENCERENİN FİŞİ NASIL ÇEKİLİR?

DÖNÜM NOKTASI 23. Bölüm