DÖNÜM NOKTASI 6. Bölüm
Sevgili okuyucular, sizi saygıdeğer Egon Cholakian'ın önemli video mesajı “DÖNÜM NOKTASI”’daki konuşmasıyla metin formatında tanıştırmaya devam ediyorum.
İşte: “RUSYA'DA GERGİNLİK
İslâm karşıtı duyguların arttığı rahatsız edici bir eğilim, bu sürecin aynı şekilde "küresel anti-kültizm" güçleri tarafından katalize edildiği Rusya'da da gözlemlenmektedir. Çoğunluğu Müslüman bir ülke olan Tacikistan'dan gelen kişiler tarafından 22 Mart'ta Krokus Şehir
Binası'nda gerçekleştirilen korkunç terör saldırısı, Rusya'da göçmen politikalarının sıkılaştırılması ve Rus toplumunda yabancı düşmanlığı duygularının artması için bir katalizör görevi gördü. Bu olay, Müslümanlara yönelik olumsuz tutumların ve kolluk kuvvetlerinin zulmünün artmasına yol açtı.
DAĞISTAN'DA GERGİNLİK
Krokus trajedisinden üç ay sonra Dağıstan'da meydana gelen olaya özellikle dikkat edilmelidir. Ortodoks Hıristiyanlar için önemli bir bayram olan 23 Haziran'da, yani Teslis Günü ya da Pentekost'ta, militanlar Mahaçkale ve Derbent şehirlerinde saldırılar gerçekleştirdiler. Kiliseleri ve bir sinagogu ateşe vererek aralarında bir Ortodoks rahibin de bulunduğu 22 kişiyi öldürdüler.
Saldırının zamanlaması, önemli bir Hristiyan bayramına denk gelmesi ve olay yerlerinde Kuran'dan ayetlere işaret eden kasıtlı olarak bırakılmış yazıların bulunması, dinler arası çatışmayı kışkırtmak ve İslâm'a karşı nefreti körüklemek için hedefli ve kasıtlı bir provokasyona işaret etmektedir.
Bu provokasyon, Rus kolluk kuvvetlerinin Müslümanlara ve göçmenlere daha da sert davranmasına ve daha sıkı yasal önlemlerin alınmasına yol açtı. Sonuç olarak, güvenlik güçleri Cuma namazları da dahil olmak üzere camilere baskınlar düzenlemeye başladı ve bu durum Rus Müslümanları derinden rencide etti.
Rusya, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşanan olaylar, açıklamalar ve İslâm karşıtı provokasyonlara ilişkin verilen örnekler, dünya genelinde gözlemlenen rahatsız edici eğilimlerin sadece bir kısmını oluşturmaktadır. Tüm bu olaylar, daha önemli bir çatışmanın İslâm ile dünyanın geri kalanı arasında bir medeniyet savaşının koşullarını yaratmayı amaçlayan bir zincirin halkaları olarak görülmelidir. Bir başka açık gerçek de bunu göstermektedir.
Küresel çapta dinler arası gerilimlerin tırmandığı ve İslâm karşıtı duyguların yükseldiği bir ortamda, son yıllarda Müslüman ülkelerden Avrupa'ya göç akımlarının kasıtlı olarak teşvik edildiğini gözlemliyoruz. Bu durum ilk bakışta göç alan ülkelerin ulusal güvenlik mantığına ters görünebilir. Ancak jeopolitik durumun daha derin bir analizi, bunun daha büyük bir planın parçası olduğunu ortaya koymaktadır. Müslüman ülkelerden gelen göçmenler arasında, çoğu askeri eğitim almış, çalışma çağındaki güçlü genç erkeklerin orantısız bir şekilde yüksek bir yüzdeye sahip olması tesadüf değildir.
Bu grupların Avrupa toplumuna etkin bir şekilde entegre edilmesinde kasıtlı bir eksiklik olması da tesadüf değildir. Ev sahibi ülkelerde İslâm karşıtı duyguların paralel bir artış göstermesi de tesadüf değildir.
Bu faktörler bir araya geldiğinde İslâm ve İslâm dışı dünyalar arasında büyük ölçekli bir medeniyet çatışmasının ön koşullarını oluşturmaktadır.
Bu çatışmada, ev sahibi ülkelerdeki Müslüman göçmenler önemli bir rol oynayacaktır. Göçmenlerin kendilerinin şu anda potansiyel çatışmadaki rollerinin farkında olmayabileceklerini belirtmek önemlidir. Yine de belirli koşullar altında harekete geçirileceklerdir. Şu anda, bu göç stratejisini tasarlayan ve planlayanlar - bu göçün senaristleri - küresel anti-kültizm tarafından kritik bir anda harekete geçirilecek bir "uyuyan gücü" temsil etmektedirler.”
DÖNÜM NOKTASI videosunu burada izleyebilirsiniz.
https://youtu.be/cssdC1M-0UE?si=nQ1tMpE6jtam37na
## DEVAMI GELECEK…
Lütfen bu önemli bilgiyi beğeniler, paylaşımlar, yorumlar ve alkışlarla destekleyin!
#Allatra #İklimDeğişikliği #EgonÇolakyan #TheCrossroads #KüreselDeğişiklikler
Comments
Post a Comment